Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, Dârülfünûn Dersleri “Ortak Türk Dili” Konulu Uluslararası Panele Katıldı.

    Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından 30 Nisan 2020 Perşembe günü düzenlenen Dârülfünûn Dersleri “Ortak Türk Dili” konulu uluslararası panele katıldı. Görüntülü olarak gerçekleşen panelde GÜLSEVİN’in yanı sıra Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hayati DEVELİ ile Türk Dil Kurumu eski başkanlarından Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN da konuşma yaptı. “Türk halkları arasında ortak dil mümkün mü?” sorusu etrafında gerçekleşen panel, Prof. Dr. Hayati DEVELİ tarafından yönetildi.

    Panelde sunum yapan Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN konuşmasına, Türk dünyasının pek çok yerinden programı takip eden katılımcıları selamlayarak başladı. GÜLSEVİN, bir Anadolu Türk’ü için dil birliğinin çok önemli olduğunu, bunun hem “dil-til-lisan birliği”ni hem de “dil-gönül birliği”ni ifade ettiğini belirtti. GÜLSEVİN, dil birliğinin Türk dünyasındaki tarihsel gelişimine de değindi. Türk dünyasının son 2000 yılına bakıldığında üç temel medeniyet dairesinin var olduğunu söyleyen GÜLSEVİN, bu dönemlerdeki dil ortaklıkları ve farklılıklarına dikkat çekerek dil birliğinin seyri hususunda izleyicileri bilgilendirdi.

    Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN,  “Dilde birlik, gönülde birlikle başlar. Dillerimizin birliği demek zenginliklerimizin, farklılıklarımızın ortadan kaldırılması olmamalıdır. Dilde ve gönülde birliğe ancak farklılıklarımızı koruyarak, ortaklıklarımızı ise hem koruyarak hem de çoğaltarak ulaşabiliriz.” şeklinde konuştu. Bu noktada üzerimize düşen görevlerden bahseden GÜLSEVİN, mevcut farklılıklarımızın zenginlik olarak kabul edilip Eski Türkçeden beri gelen ortaklıkların muhakkak korunması gerektiğini dile getirdi. “Devletler ve halklar birbirinin tecrübesinden yararlanmalıdır.” diyen GÜLSEVİN, Türkiye’de 20. yüzyılın başında gerçekleştirilen Dil Devrimi’nin dilde birliğin sağlanması hususundaki etkilerini de değerlendirdi. Prof. Dr. GÜLSEVİN, ayrıca yabancı dillerden dilimize giren kelimelerin ortaklık değil farklılık yaratacığına dikkat çekerek bunların özendirilmemesi gerektiğini vurguladı. GÜLSEVİN, ihtiyaç hâlinde bütün Türk halklarının dilinde kullanılabilecek ortak kelimeler türetilebilmesi için Türk Dil Kurumunun öncülüğünde bir komisyonun kurulabileceğini belirtti.