Türk Dil Kurumu, gramerle ilgili bazı sorularımıza cevap olarak açıklayıcı bir şeyler yazmak yerine bizi çeşitli kaynak kitaplara yönlendirmektedir. Gramer konularında Kurumun bir görüşü yok mudur? Kurum, gramer sahasında çalışmalar yapmıyor mu? Bu tutumun sebebini açıklar mısınız?

 

Türk Dil Kurumu, dilin her alanında olduğu gibi gramer alanında da çalışmalar yapmakta ve çeşitli eserler yayımlamaktadır. Kurumumuz ayrıca, konuyla ilgili yapılan çalışmaları desteklemekte, çeşitli sempozyumlar düzenlemekte veya yapılan muhtelif toplantılara katkılar sağlamaktadır.

Gramer çalışmaları, dünyada yalnızca Türkiye’de değil diğer ülkelerde de devam etmektedir. Bilim adamları, her geçen gün yaşayan ve ölü diller üzerinde pek çok yayın yapmakta; ortaya koydukları bu çalışmalarda birbirinden farklı görüş ve yaklaşımlar da ileri sürebilmektedirler.

Takdir edileceği gibi bizim gramerimizin her konusu üzerinde de araştırmacılarca görüş birliği sağlanmış değildir. “Demir kapı, takısız isim tamlaması mıdır yoksa sıfat tamlaması mıdır?”, “‘Ayşe koşarak geldi.’ cümlesi yapısı bakımından basit midir, birleşik midir?”, “yüz/yüz-, iç/iç-, dil/dil-, kaz/kaz- tarzındaki isim ve fiiller eş sesli kelimeler midir?” ya da “–mA olumsuzluk eki yapım eki midir, çekim eki midir?” tarzındaki sorular bu grupta değerlendirilebilir. Cevapları hemen verilebilecekmiş gibi görülen bu tarz sorularda bile bilim adamları arasında bugün bir görüş birliğine varılmış olmayışı, Kurumumuzu benzer sorulara cevap vermemeyi tercihe yönlendirmektedir. Tarafımıza iletilen ihtilaflı sorulara cevap vermeyişimiz, konuyla ilgili Kurum yetkililerinin bir görüşlerinin olmayışından değil; resmî bir kurum olarak insanlarımızı belirli bir gramer anlayışının kalıplarına hapsetmeme kaygımızdan kaynaklanmaktadır. Bilimde her geçen gün yeni gelişmeler, yeni veriler ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda yeni ve farklı bakış açıları gelişebilmektedir. Hatta bilim adamları eserlerinin yeni baskılarında, bir önceki baskılardan farklı görüşler öne sürebilmektedirler. Bu yeni görüşler ve farklı bakış açıları, elbette, konuların ve problemlerin çözümüne yardımcı olmaktadır.

Gramer konularındaki tutumumuz böyle olmakla birlikte, sözlüklerimize ve Yazım Kılavuzu’na yönelik Kurumumuza gelen sorulara mevcut kurallar esasında mutlaka bir cevap verilmektedir. Burada hem sözlüklerin hem de kılavuzun hazırlayıcısı durumunda olmamız, gelen sorulara cevap vermemizi doğal kılmaktadır.