“Süleyman Çelebi ve Mevlit Geleneği Sempozyumu” Bursa’da Yapıldı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Dil Kurumu ile Türkiye Bilimler Akademisi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatının iş birliğinde düzenlenen “Süleyman Çelebi ve Mevlit Geleneği Sempozyumu” 16-18 Eylül 2022 tarihlerinde Bursa’da yapıldı.

Süleyman Çelebi’nin anıt mezarında yapılan anma töreni ile başlayan sempozyum, Ulu Cami’deki mevlit programı ve Atatürk Kongre Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’ndaki  “Süleyman Çelebi Resim Sergisi”nin açılışıyla devam etti.

Açış konuşmaları, Açış Paneli ve “Tevşih İlahileri Konseri” 16 Eylül 2022 tarihinde Atatürk Kongre Kültür Merkezi Merinos Parkı’nda yapıldı. Sempozyumun diğer 6 oturumu ile Değerlendirme ve Kapanış Oturumu ise 17 Eylül 2022 tarihinde Süleyman Çelebi ve Molla Fenari salonlarında gerçekleştirildi. Bu oturumlarda genel olarak Süleyman Çelebi ve eseri Vesîletü’n-Necât, mevlit geleneği, mevlit edebiyatı, gönül coğrafyamızda mevlit, Bursalı mevlit şairleri ile sosyal ve beşerî açıdan Vesîletü’n-Necât ele alındı.

Sempozyuma, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN ve Başkan Yardımcısı Dr. Ömer GÖK’ün yanı sıra Bursa Valisi Yakup CANPOLAT, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer ŞEKER, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Salim KILAVUZ, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif KARADEMİR ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal ÇAKICI katıldı.

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN açış konuşmasında, Süleyman Çelebi gibi kıymetli bir ismi ve Mevlid gibi önemli bir eseri anmak üzere düzenlenen bu programın içinde yer almaktan duyduğu gururu dile getirdi. Süleyman Çelebi ve eseri Mevlid’in Türk dili için öneminden söz eden Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, yazılı edebiyatımızın tarihî seyri hakkında detaylı bilgiler verdi.

GÜLSEVİN, pek çok dünya dilinin oluşmadığı, henüz yazılı bir edebiyat ürünü vermediği 7. yüzyılda, Türk dilinin yazılı edebiyatının oluşmaya başladığını dile getirdi ve 6.000 kelimelik “Orhun Yazıtları”nın bu yüzyılda ortaya çıktığını aktardı.

Bugün dünya edebiyatına büyük katkı sağladığını bildiğimiz birçok dilin, Kâşgarlı Mahmud’un bütün Türk dünyasını ilgilendiren eserini yazdığı dönem olan 11. yüzyılda bile henüz var olmadığını belirten Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, bu yüzyılda Türk diliyle edebî, dinî, bilimsel eserler, hukuk eserleri yahut sosyal hayatı düzenleyen satış evrakları gibi birçok türde metinler oluşturulduğunu açıkladı.

 Prof. Dr. GÜLSEVİN, 15. yüzyıla gelindiğinde 1409 yılında Türk dilinin önemli ürünlerinden biri olan Mevlid’in ortaya çıktığına dikkat çekti ve Süleyman Çelebi’nin hem dinî hem edebî içeriğe sahip bu eserinin ana dili Türkçe olmayan Müslüman topluluklar içinde bile Türk diliyle okunup icra edildiğini belirtti. GÜLSEVİN ayrıca, Türk dilinin Mevlid gibi eserler ve Kur’an çevirileri aracılığıyla coğrafyamızdaki akraba milletler ile ortaklık ve paydaşlık sağlayan bir din dili olma kimliği kazandığını söyledi.

Konuşmasını sempozyumun anlam ve önemine uygun düşen bir müjde ile tamamlayan Prof. Dr. GÜLSEVİN, Prof. Dr. M. Fatih KÖKSAL’ın Mevlid’in Michigan Üniversitesinde bulunan en eski nüshası üzerine hazırladığı tenkitli metni çok yakında Kurumumuz yayınları arasında göreceğimizi duyurdu.

Açış konuşmalarının sonrasında Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Salim KILAVUZ başkanlığında Açış Paneli yapıldı. Panelde sırasıyla Prof. Dr. Süleyman ULUDAĞ, Prof. Uğur DERMAN ve Prof. Dr. Kenan GÜRSOY konuşmaları ile yer aldı.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN başkanlığındaki “Değerlendirme ve Kapanış Oturumu”nda ise Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyelerinden Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal KEMİKLİ ve Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mitat DURMUŞ ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa ÇİÇEKLER ve Tetovo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman BAKİ sempozyum hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sempozyumun sonunda “7 Dilde Mevlid-i Şerif Programı” gerçekleştirildi.