icindekiler_1

Haziran’da Türk Dili

Türk Dili’nin Haziran sayısı acısını ve yakıcılığını hâlâ tenimizde hissettiğimiz Soma’daki canlara selamla açıyor sayfalarını. 

Ali Karaçalı’nın “Bayraklar Yarıya” başlığıyla yazdığı salt kelime çağrışımlarından oluşan sunuş yazısı ile Ömer Aksay’ın “Ocakta Panik” veMehmet Aycı’nın “Bayraklar Yarıya Gazeli” Soma’da bir kez daha derinden hissettiğimiz kutsal emek, ekmek ve alın terine yakılmış birer ağıt gibi de okunabilir.

Cevdet Karal’ın Bilemedim, Bir Demir Tüccarının Kızı, Gömlek başlıklı üç şiiri, Hicabi Kırlangıç’ın Beklenmedik Bir Haberdir, Mehmet Narlı’nın Kanama, İrfan Çevik’in Pervane, Mustafa Muharrem’in Açık Şiir, Hasan Akay’ın Kim Söylüyor Bunları, Hızır İrfan Önder’in Üçlemeler adlı şiirleri sizleri yine farklı bir şiir iklimine götürüyor.

Bu sayının öykücüleri; Fotoğrafa Görünmeyen Melek öyküsüyle Bahtiyar Aslan, Kaşık’la Bülent Ata, Benim Oyuncaklarım’la Recep Seyhan, Aramak’la Erdoğan Tokmakçıoğlu.

Turan Karataş, Masumiyet Müzesi’ni Gerçeklik/Sahicilik/İnandırıcılık Bağlamında Okumak; Dursun Ali Tökel, Şeyh Galip Der ki: Zevki Kederde Sıkıntıyı da Rahatta Bil; Ahmet Barış Ekiz, Belirlenebilir Bir Müphemiyet: Berat Açıl’ın Alegorisi; Sadettin Özçelik, Salur Kazan’ın Atı kara göz(lü) müydü?; Osman Fikri Sertkaya, Elma Kelimesinin Kökeni Üzerine; Nail Tan, Su Küçüğün, Söz Büyüğün Atasözüyle İlgili Doğrular, Yanlışlar; Mustafa Balcı ve Şaban Bıyıklı, Bir Şiir, Bir Mekan, Bir Devir adlı yazılarıyla bu sayıya katkıda bulunuyorlar.

Bu sayının Kitaplık bölümünde Ali Sali, “Cemiyet demek inzibat demektir” ya da “En büyük tehlike lisan” mıdır?; Nevzat Gözaydın, Karaman İli Ağızları ve Anadolu Ağızları Arasındaki Yeri; Mehmet Öztunç Sanata Dair adlı değerlendirme ve kitap tanıtımlarıyla yer alıyor.

Gündem/Tiyatro bölümünde ise Kerem Aydıner, Ankara sahnelerinden tiyatro değerlendirmelerini sürdürüyor.

Bu sayımızda iki değerli söyleşi var: Mehmet Öztunç, Varlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve şair Enver Ercan ile şiirleri üzerine; İsmail Sert, besteci ve ûdî Yurdal Tokcan ile Türkiye sinemalarında bu ay gösterime girecek olan Göl Zamanı filmi ve müziğinden yola çıkarak film müziği-sinema ilişkisi, klasik müziğimizin yeniden yorumlanması, ülkemiz sinemasının dünyaya açılması bağlamında söyleşiyor.

Verimli okumalar diliyoruz.