Türkçenin kullanıldığı alanlarda yaşanan sorunlar karşısında TDK duyarlılıkla ve sorumluluk bilinciyle hareket etmektedir. Geçen yıl ülkemizde yapılan Formula 1 yarışları için hazırlanan alana Speedpark adı verilmesi üzerine Kurumumuz hemen ilgili kuruluşlara ve şirkete başvuruda bulunarak böyle bir adlandırmanın yanlış olduğunu bildirmiştir. Ülkemizin tanıtımı açısından son derece önemli bir etkinliğin yabancı adlı yarış alanında yapılmasının bu yarışın Türkiye’de yapıldığı konusunda insanlarda tereddüt uyandıracağı ve resmî dilimiz konusunda yanlış anlamalara yol açılacağı dile getirilmiştir. Dünyadaki diğer örnekler göz önüne alınarak yarış alanının bulunduğu şehrin veya bölgenin adının kullanılmasının yararlı olacağına dikkat çekilmiştir. Bu düşünceyle İstanbul Yarış Alanı adı önerilmiştir. İlgili kuruluşlar, görüşümüzü dikkate alarak Speedpark adını İstanbul Park olarak değiştirmiştir.
İş yeri adlarında yabancılaşma, Türkçenin karşı karşıya bulunduğu bir başka sorundur. Sorunun yalnızca iş yeri adında yabancılaşmayla sınırlı olmadığı, daha doğrusu iş yeri adında yabancılaşmanın dil sorunundan çok küresel etkilenmenin sonucu olduğu bilinmektedir. Büyük şehirlerimizden en ücra yerleşim birimlerine kadar görülen yabancı adlı iş yerleri, yabancı markalı ürünlerin fiyatlarının yabancı paralarla veya yabancı paralar esas alınarak belirlendiği, iş yerlerinin dövizle kiralandığı veya satıldığı, yabancı müziklerin çalındığı ticarethanelere dönüşmüştür. TDK, bu yabancılaşmanın dil boyutuyla ilgilenmektedir. Aslında şu anda yürürlükte olan yasalarımızdan bazılarında yabancı adlar kullanan, Türk alfabesinde olmayan harflerle iş yerlerine ad veren kuruluşlar hakkında yasal işlem yapılabilir. İş yeri açma belgesi veren belediyelerimiz bu konuda yetkilerini kullanabilir. Nitekim son yıllarda pek çok belediyemiz bölgelerinde yabancı ad kullanılmasını engelleyecek kararlar almıştır. TDK, bu belediyeleri ödüllendirmekte, topluma örnek olarak göstermektedir. Son bir yıl içerisinde bu konuda karar alan Çanakkale, Hisarcık, Fethiye, Pazarlar belediyelerinin ödüllendirilmesine karar verilmiştir. Hisarcık Belediyesine ödülü sunulmuş ve ortak etkinlikler düzenlenmiştir. Çanakkale, Fethiye ve Pazarlar belediyelerine ödülleri ise 2006 yılı içerisinde düzenlenecek ortak etkinliklerle sunulacaktır.
İş yeri adlarındaki yabancılaşmanın önüne geçilmesi amacıyla TBMM’nin gündeminde bulunan Yerel Yönetimler Yasası’na iş yerlerine ad verilmesini bir esasa bağlayacak ve yabancı adların kullanılmamasını sağlayacak bir maddenin eklenmesiyle ilgili olarak önceki yıllardaki önerilerimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemindedir. Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün ve Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin’in Türkçenin kullanımına ilişkin sorunlar karşısında Kurumumuzun katkılarıyla hazırladıkları yasa teklifleri TBMM’nin gündemindedir.
AB para biriminin Türkçede euro olarak yazılıp yuro, öro, oyro gibi değişik biçimlerde söylenmesi karşısında 1998 yılında TDK’nin avro önerisi, yaşanan bu karmaşa karşısında 2005 yılında yeniden gündeme getirilmiştir. Kanal D ve Radikal gazetesinin avro sözünü kullanmasıyla başta TRT, Anadolu Ajansı olmak üzere pek çok basın yayın kuruluşuna Kurumumuz yeniden yazılar göndermiştir. TRT’nin, Anadolu Ajansının ve diğer basın yayın kuruluşlarının büyük bir bölümü bu önerimiz üzerine avro sözünü kullanmaya başlamışlardır.
Kurumumuz kitle iletişim araçlarında doğru ve güzel Türkçe kullanımının yaygınlaştırılması kapsamında TRT ile iş birliği yaparak TRT Genel Müdürlüğünde ve bütün Bölge Müdürlüklerinde Türkçe Dil Bilgisi ve Yazım Kuralları Hizmet İçi Eğitim Kursu düzenlemiştir. Bu kurslara spikerler, sunucular, muhabirler, yapımcılar katılmıştır. İçinde bulunduğumuz yıl da bu kursları daha yoğun bir biçimde düzenleyeceğiz. Bu konuya verdiği önem dolayısıyla TRT’ye teşekkür ederiz.
Bütün bu çalışmalar Kurumumuzun bağlı bulunduğu Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunundaki iptal edilmiş maddeler yüzünden yeni dönem üyelerimizin seçilememiş olmasına, kollarımızın ve kurullarımızın oluşturulamamış olmasına rağmen gerçekleştirilmiştir. Kırk kişilik Bilim Kurulu, Yürütme Kurulu, kolları ve kurulları bulunmadan bir başkanı, bir başkan danışmanı ile uzmanları ve idari çalışanlarıyla etkinliklerimizi dört yıldır yürütüyoruz. Bu çalışmaların gerçekleşmesinde üniversitelerimizdeki bilim adamlarının katkıları da bizlere büyük destek olmaktadır. AKDTYK Başkanlığı ve Yönetim Kurulu da etkinliklerimizin gerçekleşmesinde Kurumumuza daima yardımcı olmakta, üzerine düşen görevi yerine getirmektedir.
Ana dilimiz Türkçenin bilim, kültür, sanat, edebiyat, iletişim dili olarak daha da geliştirilmesi için Türk Dil Kurumunun bağlı bulunduğu AKDTYK yasasındaki eksik maddelerin bir an önce çıkarılmasının gereklilikten de öte bir zorunluluk olduğunu bir kere daha belirtmek isteriz.